23 Mayıs 2010 Pazar

Gönül dostları

Araya sonAt, değişim, staj işleri girince ne yaptığımı bilmedim.
Halbuki herşeyden önce şiir vardı. Bir iki durgun yazışmaya, bir iki kavgaya karıştıktan sonra ilk kez bugün nefes alıyorum. Bunda da hastayım. Allah bir taraftan alırken öbür taraftan veriyor denir ya, bana bir taraftan verirken öbür taraftan geri alıyor.

Nefesimi alır almaz nerden peyda olduğunu anlamadığım yerli obama çıktı bir de. Açtım televizyonu sabah, sol'da bir umut bir sevinç. Chp'nin bütün küskünleri, Gandhi midir, Obama mıdır, duyunca dönmüş.
Obama gibi insanların umutlarıyla oynamasalar bari.
Chp'ye bakınca 20 yıldır nasıl sadece kendilerine değil de sola kaybettirdiklerine bakıp şaşırıyorum. Yani bir bakın, İsmet İnönü, Bülent Ecevit, nasıl da dolu isimler. Adamların yaptıkları iyi kötü birşeyler var. Bir de Deniz Baykal dendiğinde herhalde birçok kişi lanetle anar. Belki de, umarım, hiçbirzaman anmazlar.

İnsanlara sakın İskandinavya'ya gitmek gibi bir durumunuzun doğduğunu paylaşmayın. Hele de üniversiteli erkek gençliğe. Size "tüm iskandinav kadınlar açmış bacaklarını seni bekliyorlar", "seni şanslı piç" muamelesi yapıyorlar. Kalevala, Laponya, Ak zambaklar ülkesi kimsenin ilgisini çekmiyor. İnsan sırf bu yüzden gitme durumunun doğuşunu paylaşmayabilir, hatta gitmekten vazgeçebilir. İşin tuhaf yanı, daha ortada birşey yok.

Geçenlerde yazdığım bir şiirimsi heves şiir/eleştiri'de çıktı. Güvendiğim bir yorumcu olan Ömer Üründül dergideki en iyi dört şiirden en kötüsünün benim şiirimsi olduğunu söyledi. Belki umartesi çıkarsa heves'te kollektif futbol anlayışımı sahaya yansıtabilirmişim. Bir de bana biçimci diyenler falan var ya hani... Cevab Verilemiyen Mektub heves'te uğradığı dumurdan kelli bir de bir yıllıkta ikinci kez haşat edilmişti, adıyla/biçimiyle. (CVM'nin orijinal/özgün görünümü sonAt-3'teki gibidir.) Ücra'da da sanırım karakter sorunundan dolayı "Bir ülkede japon çoksa orası japonya olabilir"in bana göre en iyi ve en evrensel ve en manidar dizesi yıpranmış. "Nalet olsun biçimdeki şiir sevgisine" diyorum artık.

Geri bakıp Nisan ortasından beri tek dize şiir okumadığımı, tek çizgi resim çizmediğimi görünce Luke'u hatırladım. (Bu bloğu.) İnsan nasıl da unutuyor yeni birşeyi.